Emine Erdoğan, Yapay Zeka ve Kadın Konulu Zirvenin Açılışında Konuştu
Emine Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından düzenlenen 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nin açılışında konuşma yaptı. Zirvenin “Yapay Zeka ve Kadın” temasıyla gerçekleşen resepsiyonunda katılımcılara hitap eden Erdoğan, kadın meselelerine adalet çerçevesinden yaklaşmanın önemine vurgu yaptı.
Yapay Zeka ve Adalet İlişkisi Üzerine Çarpıcı İfadeler Kullandı
Erdoğan, yapay zekanın hızlı değişimin itici gücü olduğunu belirterek, teknolojinin adaletle harmanlanmadıkça insanlık için aydınlık bir gelecek sunamayacağını ifade etti. Araştırmaların, denetimden ve etik kaygılardan yoksun geliştirilmiş yapay zekanın toplumsal adaletsizlikleri derinleştirebileceğini dile getirdi.
Kadınların Yapay Zeka Süreçlerindeki Temsil Oranına Dikkat Çekti
Erdoğan, Birleşmiş Milletler raporlarına göre, yapay zeka sistemlerinde kadınların temsil oranının yetersiz olduğunu vurgulayarak, kadınların bu alanda daha fazla yer alması gerektiğini belirtti. Erkek ve kadının eşitlik ve adalet temelinde bir arada çalışması gerektiğini vurgulayarak, güçlü kadınların sinerjisinin önemine dikkat çekti.
Teknolojinin Doğru Amaçlarla Kullanılması Gerektiğine İşaret Etti
Erdoğan, teknolojinin adalet temelli amaçlar için kullanılması gerektiğini vurgulayarak, yapay zekanın kadınların yaşamlarını olumlu yönde etkilemesi için evrensel etik standartların oluşturulmasının önemine değindi. Toplumsal sorunlar karşısında aktif tutum alınmasının da önemini vurguladı.
Aktif Kadınların Daha Fazla Liderlik Yapması Gerektiğini Belirtti
Erdoğan, kadınların bilim ve teknoloji alanlarında daha etkin olmaları gerektiğini dile getirerek, yapay zeka süreçlerinde adaletin sağlanmasının önemine değindi. Kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal haklarının korunması için küresel işbirliğine vurgu yaptı.
Emine Erdoğan’ın vurguladığı önemli konular, kadınların yapay zeka süreçlerinde daha fazla temsil edilmesi, teknolojinin adalet temelli amaçlar için kullanılması ve toplumsal sorunlara aktif çözümler üretilmesi gerektiği yönündeydi.
